Çocuklarla Etki Zamanın Formulü

Çocuklar hızla değişiyor ve büyüyorlar. Ebeveynine duyduğu ihtiyaç azalıyor. Hal böyle olunca fazla zaman ayıramadıklarını düşünen ebeveynler kendilerini kötü hissediyor. Büyüseler de hala eskisi gibi beraber geçirilen süreleri özlüyor ve belki de aynı şekilde ebeveyne ihtiyaç duymaları fikri bir noktada iyi geliyor. Onlar için bir şey yapıyor olmak, onlara faydalı olmak iyi hissettiriyor.

Geçenlerde okuduğum power of moms’ın bir yazısını özetleyerek sizinle de paylaşmak istedim. Basit ama somut bir içeriği vardı. Gün boyunca bir çocuk üzerinde en fazla etkiye sahip olabilecek dokuz dakikadan bahsediyordu.

· İlk üç dakika- uyandıktan hemen sonra

· Okuldan eve geldikten sonraki üç dakika

· Günün son üç dakikası- yatmadan önce

Okuldan eve geldiklerinde bir şey atıştırırken ya da dinlenirken evde olup hizmet edemediklerinden veya gece uyumadan önce az zaman geçirdiklerinden dolayı suçlu hisseden annelere bir kelime ile şunu ifade etmek istiyorum: Yapmayın! Sadece var olan zaman ile elinizden geleni yapmanız yeterli.

Bu bahsedilen zamanlar günün belki de en zor zamanları. Sabah kalkıp okula hazırlanma süreci, okuldan sonra ve yatmadan önce bu kadar etkili olması ironik gözükse de, o dokuz dakikayı ya da kendinizce belirlediğiniz farklı zaman dilimlerini daha etkili hale getirebilirsiniz.

Örneğin; sabah, saat çalar çalmaz ışığı açıp, hemen çocuğunuzu uyandırıp acele ile yataktan çıkarmak yerine yatağına oturup, kıkırdayana kadar öpebilirsiniz. Keyifli bir şekilde uyanma ritüeli oluşturabilirsiniz.

Okuldan geldiğinde, çocukları her zamanki gibi kapıda karşılayabilir ya da eve geldiğinizde, hemen başka şeylerle meşgul olmak ya da ev işlerine dalmak yerine, sarılıp, günlerinin nasıl geçtiğini sorup, sorgulayıcı olmadan kısa bir sohbet edebilirsiniz.

Yatmadan önce iyi geceler demek, sarılmak ve öpücük vermekle, hatta kısa bir sohbet iyi gelebilir. Bazen uyumasını seyretmek, üç dakika boyunca yanında oturmak ya da sırtını kaşımak gibi bir temas iyi gelecektir.

Aslında temel olay, etkileşime geçtiğiniz sürede biraz daha odaklanmak, kalben ve zihnen varlığınızla yanında olmaktır. Çocukların çok fazla ya da saatlerce zaman geçirmeye değil, tüm konsantrasyonunuzu verdiğiniz daha az zamana ihtiyaçları vardır. Çocuklar daha mutlu ve üç dakikalık bölünmemiş dikkatle kendilerini daha güvende hissedebilirler. O anları özel kılmalı ve çocuklarınıza sevildiğini hissettirmeliyiz.

Yazıda şöyle ipuçları da vermiş:

(1) Çocukların ebeveynleri ile bağ kurmak için bir gün boyunca en az 8 dokunuşa ihtiyacı vardır.

Özellikle zorlu bir gün geçirmişlerse, daha fazla da olabilir. Bu büyük bir şey olmak zorunda değil - yakasının düzeltilmesi, omzuna küçük bir dokunuş veya basit bir kucaklama olabilir.

(2) Her gün çocuklar ebeveynleriyle göz teması kurarak görüşmeye ihtiyaç duyarlar.

Özellikle bebekler için göz teması olması önemlidir, ancak her yaştan çocuklar yavaşlamak, sakinleşmek için ebeveynlerine ihtiyaçları duyabilirler, kuracağınız göz teması bile etkili olacaktır.

Önerilen üç dakikayı düşününce, çocuklarınızla etkileşimlerinizin günün hangi saatlerinde en fazla etkiye sahip olduğunu fark ettiniz mi? Bu etkileşimlerin olumlu olmasını nasıl sağlıyorsunuz?

“Hepimiz harika şeyler yapamayız. Ama büyük sevgiyle küçük şeyler yapabiliriz.” -Anne Theresa