Vaz geçmeyin, İlerlemeye Odaklanın.
- Ayça Özbatır
- 8 Tem 2020
- 4 dakikada okunur
Sabırların daha esnediği bir dönemdeyiz. Pandemiden dolayı evde kalınan uzun bir dönem yanında hem ev hem iş süreçlerini aynı anda yürütebilmek, varsa çocuklarla yaşantıyı sürdürmek sabırları azalttı. Yoruldunuz. Toleransı düşürdü, kabul penceresini daralttı. Sabırlar azaldıkça da cesaretlerinin kırıldığını gördüğüm ve görüştüğüm anne babalar oldu. Ama hemen pes etmek yok. Bu dönemde bazı şeylere sabır göstermekte zorlanıyorsanız bu kötü ebeveyn olduğunu anlamına gelmiyor.
Sabrınızı yükseltmenize yardımcı olacak ve ebeveynlik bakışınızda ilerlemenizi yardımcı olacak bazı ipuçları paylaşacağım.
Temel olarak, sabır seviyenize 1 ile 10 arasında bir puan verirseniz bu kaç olurdu? (1 tamamen tükenmiş-10 gayet iyiyim) verdiğiniz puanlamanın nedenini de düşünün.
*Kendi zihninizi anlamaya çalışın.
Zihninizin çalışma şeklini anlamak, çevrenizde iletişim kurduğunuz insanları, çocuklarınızı anlamanın ve kendi hedeflerinize ulaşmanın anahtarıdır. Çok sık zihnimizi bilinçli olarak kontrol etmeye çalışıyoruz. Bu kontrol etme çabası yoran bir durumdur ve kendimizle ilgili bazı farkındalıkları oluşturmamızı veya bir takım süreçler üzerinde düşünmemizi de engelliyor aynı zamanda. Bu yüzden minnet duyabileceğiniz, kendinizle ilgili pozitif öz konuşmalar yapabilmenize ve iyi gelebilecek alışkanlıklara odaklanmanıza da set çekmiş oluyor.
Yüzeyin altındaki duyguların hayatınızda ortaya çıkmasına izin verin, onları merak edin, anlamaya çalışın. Yaşadığım bu durum karşısındaki duygularımın altında ne yatıyor? Bu duyguyu hissettiren bana ne oldu? şu anda böyle hissetmemin altında yatan ihtiyacım nedir? gibi sorularla kendinizi anlamaya zaman ayırmanız gerçekten önemli.
Çünkü eski inanç ve alışkanlıkların pek çoğu ebeveynliğinizi de etkiliyor, diğer rollerinizi de etkiliyor. Dolayısıyla strese nasıl tepki verdiğinizi, stres yaratan durumlara yaklaşımlarınız da bu altta yatan nedenlerle bağlantılı. Eğer bunları anlamaya çalışırsanız, strese verdiğiniz tepkileri de anlayabilirsiniz, sabır gösterme süreçlerinizi de anlayabilirsiniz. O yüzden kendinizi yargılamayın, sadece anlamaya çalışın. Eğer kendinizi herhangi bir durum karşısında kötü hissediyorsanız en iyisini yapamazsınız. İyi yapabilmeniz için kendinizi iyi hissetmeniz gerekiyor. Beyniniz ya da zihniniz sürekli çalışma halinde. Nasıl bir düşünce yapısına sahipseniz o kehanet kendini doğrular. “İşte dediğim oldu!” noktasına geliyoruz zamanla. Şu soruları kendinize sorabilirsiniz.
Sahip olduğum roller neler ve bu roller ile ilgili kendimle ilgili algım nasıl?
Böyle algılamamı etkileyen buz dağının altında neler aklıma geliyor?
Hangi ihtiyaçlar olduğunu düşünüyorum?
Hangi sebepler benim böyle hissetmeme sebep oluyor?
Eğer kendiniz ya da ebeveynliğiniz ile ilgili ya da diğer rollerinizle ilgili olumsuz bir inancınız varsa büyük ihtimalle yaşadığınız herhangi bir durum karşısında başarısız ve engellenmiş hissedeceksiniz. Bu şimdiki durumla alakalı değil aslında, geçmişten getirdiğiniz, kendinizle ilgili algınızla bağlantılı aslında. Hata yapabilirsiniz, zaman zaman duygunuzu kontrol edemeyebilirsiniz, duygusal iniş çıkışlar yaşayabilirsiniz. Bu çok insani. Olumsuz duygular uygun yollar bulamadığında yanardağ gibidir, her an patlamaya hazırdırlar. O yüzden bu duygulara uygun yollar bulabilmek için de duyguların altındaki nedenleri anlamak gerekir.
Öncelikle zihninizi anlamaya biraz zaman ayırın, kendinize zaman ayırın. İyi bir iş yaptığınıza inanın. İyi bir iş yaptığınızda devamı da iyi ve olumlu gelecektir. Çabalamak da bir şeydir.
*Hayatınızda minnettar olduğunuz şeyler bulun.
*Sabırsızlığın etkilerini kabul edin. Sizi neyin sabırsız hale getirdiğine dikkat edin ve kendinize sorun:
Durum üzerinde kontrolüm var mı?
Değilse, şu anda var olan durum üzerinde nasıl bir kontrolüm var?
Sabırsızlık hissi var olan durumun etkisini artırıyor mu?
Sabırsızlık yerine hangi duygu ve ruh hali daha yararlı olur?
*Sizi sabırsızlaştıran şeylere dikkat edin.
Çoğu kişinin aynı anda uğraşmak zorunda olduğu görev ve sorumluluklar var ve bir görevi bitirmeye zaman ayıramadan farklı yapılması gerekenler nedeniyle düşünceden düşünceye atlamak da sabrı azaltır. Çoklu görev yapmaya çalışırken kesintili hayatlar yaşıyoruz ve ilerleme kaydetmediğimizi hissetmek sinir bozucu olabiliyor.
Düşüncelerinize dikkat etmek daha iyidir ve bunu anlamanın en iyi yolu sabrınızı zorlayan şeyleri yazmaktır. Bu, yavaşlamanıza ve bir kerede bir göreve odaklanmanıza, sizi strese sokan şeyleri azaltmanıza yardımcı olacaktır.
*Önemli olmayan şeyleri yapmayı bırakın.
Hepimizin hayatında önceliğine göre değişen ve zaman alan şeyler var. Stresi yaşamlarınızda azaltıp, daha sabırlı olabilmenin bir yolu, strese sokan ancak önceliğinizde olmayan şeyleri bırakmaktır. Kendinize birkaç dakika ayırın ve haftanızı değerlendirin. Sabah kalktığınız andan uyuduğunuz zamana kadar programınıza bakın. Stres yaratan durumlarla, önceliklerinizi derecelendirin. Yoğunluğuna göre yaptığınız, zamanınızı alan şeyleri, önceliğinize göre planlamaya zaman ayırın. Strese neden olan ve sabrı düşüren şeylere hayır demeyi ve sınır koymayı deneyin.
*Çocuklarınıza kendi kendilerine halletmeleri gereken şeyleri öğretin, sorumluluklarını almalarını sağlayın.
*Çözümler işe yaramıyorsa belki bu sahip olduğunuz ve işe yaramayan rutin ya da alışkanlıklardan kaynaklanıyor olabilir. Rutinlerinizi ve alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Genellikle sağlıksız uygulamalar ya da kötü alışkanlıklar kısa vadeli çözüm bulma yoludur. Duygunuzla nasıl başa çıkmaya çalıştığınızla ilgili çantanızda yeterli alet edavatınız yoksa bir sorunu çözmenin, acıyı hafifletmenin, otomatik yanıt olarak kaygı, panik veya hayal kırıklığını çözmenin yolları genelde kısa dönemli olur.
* Zor zamanlar geçirdiğinizi yüksek sesle ifade etmek sabrınızı yükseltmek için yardımcı olabilir.
Duygularınızı tanımlayın ve çocuklarınızla açık bir şekilde duygunuzu paylaşın. Unutmayın bir ebeveyn olsanız bile siz bir insansınız ve yaşadığınız duygular çok insani. Hayatınız da çocuklarınızın davranışlarını yönetmek dışında yürütmek zorunda olduğunuz pek çok şey var. o yüzden çocuklarınızla da duygularınızı açıkça konuşabilirsiniz. Siz kendinizle ilgili paylaşımlar yapmadığınız sürece başkalarının anlamasını beklemeyin. Açık ve net olun. Ne istediğinizi ve sınırlarınızı paylaşın. Çünkü herkesin bireysel ihtiyaçları ve sınırları vardır. Bu sınırlarınızı ve ihtiyaçlarınızı belirlemek ve bunlara alan yaratmak için kendinize zaman ayırın. Siz bunlara önem verdiğinizde karşınızdaki kişilerde önem verecektir. Kendi sınırlarınız için ne yapabilirsiniz? Buna odaklanabilirsiniz.
Rahatlayın ve derin nefes alın. En önemlisi rahatlayın ve derin nefesler alın. Yavaş ve derin nefesler almak zihni ve bedeni sakinleştirmeye yardımcı olur. O an yaşadığınızı sabrınızı zorlayan duygularınızı hafifletmenin en kolay yoludur. Nefes almak yardımcı olmuyorsa yürüyüşe çıkmak, gibi aktiviteler neyin önemli olduğuna odaklanmanıza yardımcı olabilir. Mesele, her gün kendiniz için biraz zaman bulmaktır.
Ebeveynliğin mükemmellik anahtarını mı arıyorsunuz? Elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın, hatalar yapın ve hatalarınıza sahip çıkın ve ertesi gün tekrar deneyin. Bakın her şeyi mükemmel yapmanın bir yolu yok. Hepimiz insanız ve yol boyunca birbirimize çarpacağız. Önce harika bir ebeveyn olduğunuzu kabul edin. Çocuklarla uğraşmak zordur ve anne babaların moodunu hemen aksi giden bir şey düşürür. Olmuyor diye hemen vaz geçmeye meylederler. Denemeye devam, bir sürü hata yapılabilir. Çocuklar her şeyi berbat edebilirler. bazen yanlış anlaşılmalar ya da soruları olabilir. Ve her şeyin fazla hissettirdiği çok gün yaşayabilirsiniz. Aslında tüm bunların bizlere anlama, anlamlandırma fırsatı yarattığını unutmayın.
Yorumlar