Ebeveyn Olarak Ev ve Okul Sürecini Dengelemek
- Ayça Özbatır
- 11 Nis 2020
- 5 dakikada okunur

Merhaba, hava güneşli ve evdeyiz. Haftaya başlamadan size birkaç tiyo vereceğim. Yaşadığımız bu zamanlar olağanüstü zamanlar. Önce kendinize ve çocuğunuza bir mola verin. Bu dönem çocuğunuzun bir şeyler öğrenme ya da onu bir şeyler öğreterek meşgul etme zamanı DEĞİLDİR. Tüm önemli projeler gibi, bu da en iyi şekilde küçük parçalara bölünerek ele alınması gereken bir durum. İşte oyun planınız:
Bu süreçte ebeveyn olarak her şey size bunaltıcı gelebilir. Buradaki amacınız çocuğunuzu ne kendi zorunlu oldukları konularda ne de sizin yaptığınız işleri yapmaya motive etmek zorunda olmadığınızdır. Bunun yerine, bu süreci zor da olsa çocuğunuzun öğrenme sevgisini ve merak duygusunu yeniden canlandırmak için iyi bir fırsat olarak görebilirsiniz. Bu yazının geri kalanı siz ebeveynler için.
1. Program yapmak bu süreçte en iyi arkadaşınız olabilir.
Çocuğunuzun ruh halini ve ilerlemesini izleyin. Kendi durumunuzu da yöneterek bu durumu herkes için nasıl eğlenceli hale getirebileceğinizi düşünün. Siz bir öğretmen değilsiniz. Kendinizi bir öğretmenden ziyade bir kamp rehberi olarak düşünün. Birçoğumuz için, okul çalışmalarını yönetmekte zorlanabiliriz ve olumsuz duygular yaşayabiliriz. Bu kaygı genellikle bizi kontrol eder, bu da her zaman çocuklarla olan iletişimde geri teper. Eğer güç mücadelelerine girmeye başladığınızı görürseniz, geri çekilin. Derin bir nefes alın. Sizler öğretmen olarak eğitim görmüyorsunuz, bu yüzden lütfen kendinize ve çocuğunuza karşı sabırlı olmaya çalışın ve bunu dile getirin. “Bu işi beraber nasıl eğlenceli hale getirebiliriz?” “Birkaç dakika boyunca bir mola vermek ister misin? "Ve işini bitirdikten sonra, belki beraber eğlenceli bir şeyler yapabiliriz! " Her konu ya da iş tamamlandıktan sonra, çocuğunuzu ve sizi güldürecek ya da keyiflendirecek fiziksel bir şey yapmak için bir mola verin. Kahkaha stres hormonlarını azaltır, böylece çocuğunuz daha iyi odaklanabilir. Çocuğunuz bunalırsa, başka molalar da verebilirsiniz. Çocukların sık sık hareket etmeleri gerekir yoksa öğrenmeleri zorlaşır. Çocuğunuz bunalırsa, işi daha büyük aralarla küçük parçalara ayırın ve bir zamanlayıcı kullanın. Ancak bu molaların fiziksel olduğundan emin olun ve çocuğunuzun duygusal pillerini şarj etmesine destek olun. (Ekran süresi etkili bir mola değildir)
2. Okuma en iyi öğrenmedir.
Okumak aynı zamanda özgürleştirici bir güce sahiptir çünkü evinizin sınırlarının ötesine taşır.
Araştırmalar, çocuklarda okumanın ve kitabı okurken tartışmanın, IQ'yu geliştirmede en iyi yol olduğunu göstermektedir. Bunun nedeni sadece çocuğunuzun okuduğunu anlamasını sağlamak değil aynı zamanda derin bir okuma sevgisini beslediğinizde bağımsız olarak okumayı seçerler, böylece daha iyi okuyucu olurlar. Daha fazla okuyan çocuklar, tüm konu alanlarındaki başarı testlerinde daha yüksek puan alırlar ve içerik bilgisi olmayanlara göre daha fazla bilgi sahibi olurlar. Okul performansı, diğer tüm göstergelere göre çocukların okuma puanlarıyla daha doğrudan ilişkilidir. Bu yüzden evde beraber okuma saati belirleyin. Okunan sayfa sayısına değil, bir sayfada olsa bir şey okumaya odaklanın.
Daha sonra okumayı seven bir çocuk yetiştirme konusuna ayrıca değinen bir yazı yazacağım.
3. Okul çalışmaları dışında, çocuğunuzu seçtiği bir konuda uzman olmaya davet edin.
İlgilerini çeken bir şey peşinde koşan çocuklar sıkılmaz ve şikayet etmezler. Motive olmuşlardır ve kendi kendilerini yönetebilirler. Çocuklar aynı zamanda doğal bir meraka sahiptir ve en iyi kendi sorularını cevaplamak için araştırma yaparken ve deneyimlerken öğrenirler.
Çocuğunuza, okul işleri dışında ilgi duyduğu ya da seçtiği bir konuda veya beceride zaman geçirmesi konusunda teşvik edin. Hayır, sadece oyundan bahsetmiyorum. Burada veto gücünüz var, biliyorsunuz değil mi? Bu yüzden bu fikri geliştirmek için konuşmaya devam edin. Örneğin, on yaşındaki çocuğunuz pişirmeyi öğrenmek istiyorsa, onları denetlemek için zamanınız olmayabilir veya her gün bir şey pişirmek istemesi sizi zorlayabilir. Ama belki önce sizin kontrolünüzde en çok yapmak istediği şey neyse, örneğin, ekmek yaparak başlayabilir sonra bu işte yapa yapa uzmanlaşabilir. Ya da 15 yaşındaki çocuğunuz tamir işlerine ilgi duyuyorsa beraber uzmanlaşmasına destek verebilirsiniz.
Bu konuda araştırma yapabilir ve ekmek yapımı üzerine bir makale yazabilirler. Bu konuda bir şiir yazabilir veya fotoğraf içeren küçük bir tarif kitabı yapabilirler, blog oluşturabilirler. Bir ekmeğin yapım aşamasının videosunu çekebilir. Bu durumu, çocuğunuz için pratik yaşam becerileri geliştirme ile birlikte aynı zamanda düşünme, araştırma, okuma, yazma ve hatta matematik alanında deneyimleme fırsatı (ebeveyn gözetiminde) olarak düşünün.
Bu yüzden çocuğunuzu ilgilendiği bir konu ile başlayın. Bu konuyla ilgili soruların bir listesini bulmak için onlarla beyin fırtınası yapın. Daha sonra, onlardan hem doğrudan deneylerle hem de araştırma ile bu sorulara nasıl cevap verebileceklerini düşünmelerini sağlayabilirsiniz.
Örneğin, belki çocuğunuzun sanata ilgisi vardır. Bir çiçek çizmeyi nasıl öğrenebilirim? Ünlü çiçek resimlerine örnekler nelerdir? Ya da farklı renkleri nasıl yapabilirim gibi soruları olabilir.
Açıkçası, boyamayı, resim yapma gibi alanlarda bir şey öğrenmek de bir yaşam pratiğidir ve görsel sanatı seven çocuklar buna zaman ayırıyor diye illa ressam olacaklar, akademik alandan kopacaklar diye bir şey yok. Ancak bu soruları cevaplamak, uygulamalı deneyleri yapmayı denemek ve kitaplarda veya online sanat eserlerini incelemek, bir çocuk için heyecan verici bir öğrenme deneyimi olabilir. Mesele, çocuğunuzun zaten ilgi duyduğu bir konu üzerine gitmesine destek olmaktır ve bu alan çocuğunuzu motive edecektir ve sadece bu konuda değil, farklı konularda da bir şeyin nasıl öğrenileceğine kapı açacaktır.
Birkaç uyarı:
Beklentilerinizi yaşa uygun tutun. Bazı çocukların ilgi duydukları konularda geliştirmek isteyecekleri "bağımsız" proje için diğerlerinden daha fazla desteğe ihtiyacı olabilir. Çocuğunuz küçükse, kendi katılımınızı küçük tutmak için bu projeyi küçük tutun.
Çocuklar, tüm insanlar gibi, gerçekleri anlatmak, nasihat ya da direktifler vermek yerine, kendileri deneme ve keşfetme şansı bulduğunda en iyi şekilde öğrenirler. Çocuğunuzun projesinin bir bölümünün deneyimsel olduğundan emin olun.
4. Yavaşlayın ve öğretilebilir anların tadını çıkarın.
Çoğu zaman, çocukları programlarına ya da yapılandırılmış alanlara dahil ettirmekle o kadar meşgulüz ki, sorularını ya da meraklarını zorlukla fark ederiz. Ama bir çocuk bir soru sorduğunda, bu öğretilebilir bir andır, çünkü öğrenmeye hazırlardır!
Yavaşlayın ve kendinize de çocuklarınıza da yüklenmeyin.
Çocuğunuz size bir soru sorduğunda, onaylayın, dinleyin. Onları gerçeklerle aşırı yüklemek yerine, sorularla karşılık vermeye çalışın.
Örneğin;
“aaa… İlginç bir soru. Bu ışık şaftındaki o küçük parçacıkların ne olduğunu gerçekten bilmiyorum. Toz molekülleri mi? Onları neden sadece ışıkta görebiliriz? Sence her yerde var mı? Varsa neden onları göremiyoruz?” gibi kendi sorularını ve teorilerini seslendirmesine yardımcı olun, ardından cevap vermek yerine deneyler veya araştırmalarla onlara cevapları bulmalarına yardımcı olun.
Çocuklar meraklı ve ilgilenen yetişkinlerle büyüdüklerinde dünya hakkında merak geliştirirler.
Çocuğunuzla olan her etkileşimin öğretilebilir bir an olduğu doğrudur, ancak ne öğrettiğinizi iki kez düşünün. Örneğin, bir doğa yürüyüşünde, doğanın gizemlerine hayran kalın, ancak her canlıyı etiketleme ve bir bilim dersi vermeye girişmeyin. Tomurcukların çiçek açmasına, aydaki değişikliklere, bir sinek kuşunun havada asılı kalması gibi ayrıntıları görmesi için sadece sorular sorun ya da gözleminizi paylaşın. İlham veren konumda kalın, öğreten değil.
5. Ev işlerinde görev ve sorumluluklar verin.
Evde herkesin belli işlere dahil olamsını sağlayabilirsiniz. Eğer siz de evden çalışıyorsanız evdeki herkesin işlere dahil olması sizin yükünüzü de hafifletecektir. Her yaş için verilecek görev ve sorumluluklar bulabilirsiniz.
6. Çocuğunuz sıkıntıdan şikayet ederse ne olur?
Harika! Yapılandırılmamış zaman, çocuklara yaratıcılığın başlangıcı olan iç ve dış dünyalarını keşfetme fırsatı verir. Kendileri ve dünya ile etkileşim kurmayı, hayal etmeyi, icat etmeyi ve yaratmayı böyle öğrenirler. Aynı zamanda duygusal dayanıklılıkları böyle gelişir. Bırakın biraz sıkılsınlar. Sıkıldım diye geldiklerinde hemen bir etkinlik oluşturmaya acele etmeyin.
7. Duygusal gelişimi gündemde tutun.
Şu anda hepimiz kaygı içindeyiz, sadece siz ve çocuğunuz bir istisna değil. Bazı çocuklar duygularını nasıl ifade edeceklerini bilmediklerinden bunu yanlış davranarak gösterebilir, huysuzluk edebilir, evdekilere sataşabilir. Muhtemelen bu dönemde sürekli bir arada olmaktan normalden daha az sabrınız var, ancak belki de çocuğunuzun ifade etmekte bile zorlandığı kaygılarla çalışmak için sizin yardımınıza ihtiyacı olabilir, bu nedenle çocuğunuza tıpkı sizin gibi stresle baş etmeye çalıştığını hatırlatın. Önce kendiniz üzerinde çalışın böylece sizin kaygınız çocuğunuza bulaşmaz. Çocuğunuz her sabah öğrenmeye veya okumaya odaklanmadan önce, duygusal olarak dengelenmek için sizinle biraz iletişim kurmaya ihtiyaç duyabilir. Tüm cevapları bilmek zorunda değilsiniz. İletişim kurmak ve dinlemek kendi başına iyileştirici güce sahiptir.
Sonunda, çocuğunuzun yaşamdaki başarısı büyük bir ölçüde akademik başarılardan çok duygusal zekaya ve yeni süreçlere adaptasyona bağlıdır. Duygular hakkında konuşmak ve dinlemek duygusal zekasını geliştirmek için büyük bir fırsat. Çocuklarınızın kontrolden çıktığını gördüğünüzde, onlarla iletişim kurarak, duygusal süreçleri düşünerek tekrar dengeleyebilirsiniz. Aile ilişkilerinizi güçlendirmek için bundan daha iyi bir zaman var mı?
8. Kendinize bir zaman ayırın.
Sizlerin ebeveyn olarak süper kahraman olmanıza ya da örnek bir öğretmen olmanıza gerek yok. Mükemmel ebeveynlerden biri olma isteğinize karşı koyun. Ailenizi sağlıklı tutmak, evdeki akışı dengelemek gibi şu anda ilgilenmeniz gereken pek çok şey var. Bu dönemde çocuklarınıza bağırmamak ya da tepkilerinizi kontrol etmek için özen gösterin. Çocuklarınızı giderek daha endişeli olmaktan ziyade güvende hissetmeleri kısmına odaklanın.
Şu anda ebeveyn olarak aslında ailenizi, çocuğunuzu evde sakin ve güvende tutarak zaten bir kahramanlık yapıyorsunuz. Kimseye bir şey kanıtlamanız gerekmez. Kendinize bakın, Sevdiğiniz ya da sizi rahatlatan, keyif veren şeylere zaman ayırın. Unutmayın maskeyi önce kendinize takıp nefes almanız gerekiyor.
Yorumlar