Duygusal Gelişimi Önemseyen Ailelerin Alışkanlıkları
- Ayça Özbatır
- 17 Tem 2020
- 4 dakikada okunur

Aristoteles bir keresinde bir paylaşım ortamında “Tekrar tekrar yaptığımız şeyiz. O zaman mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır.” şeklinde düşüncesini ifade etmiş.
Aslında, ailelerimiz içinde geliştirdiğimiz alışkanlıkların, çocuklarımızın duygusal sağlığı üzerinde büyük bir etkisi vardır.
Bana gelen “çocuklarımızın duygusal gelişimini nasıl destekleriz?” sorularına cevap olabilecek bir blog yazısı yazmak istedim.
Duygusal gelişimi önemseyen ailelerin tekrar tekrar yaptıkları düzenli alışkanlıkları vardır. Birbirlerini besleyen bir etkileşim ve iletişim içinde olma, güven duygusunun temelinde güvenli bağın kurulduğu bir ortam vardır. Elbette duygusal olarak sağlıklı aileler her zaman bu tür şeylerin hepsini aynı anda yapmazlar. Daha spontan hareket edebilirler ya da her zaman “doğru” yapacaklar diye bir şey yoktur, hata ve yanlış yapmaya da açıktırlar. Aslında, her zaman her şeyi doğru yapmanın gerekli olduğuna inanmadığımı da belirtmek isterim. Hepimizin kusurları var, hiçbirimiz mükemmel değiliz ve duygusal gelişimi önemseyen aileler, bu kusurlardan çıkarılacak dersler olduğunu bilirler.
Bakıldığında, sıradan anlar gelişimde daha değerlidir. Çünkü çoğu zaman, en çok etki yaratan küçük, günlük şeylerdir. Zamanla, o küçük anlar toplanır. Bu küçük alışkanlıklar ve tekrarlanan eylemler, bir aile ve ailenin bireyleri olarak kimliğimizin bir parçası haline gelir.
Eğer Aristoteles’in dediği gibi tekrar tekrar yaptığımız şeysek, duygusal olarak sağlıklı alışkanlıklar dayanıklı, kendine güvenen ve duygusal zekası yüksek insanlar yaratacaktır.
Peki duygusal gelişime önem veren ailelerin alışkanlıkları nelerdir?
Günde en az bir kere beraber yemek yiyin.
Duygusal olarak sağlıklı aileler yemek zamanlarını fırsat olarak görürler. Araştırmalar, aile olarak günde en az bir öğün beraber yemek yemenin duygusal açıdan ruh sağlığına iyi geldiğini ve bu ortak saatlerde yapılan paylaşımların çocukları sosyal, duygusal sorunlara karşı koruyabileceğini söylemektedir. Yemek zamanlarını, birbirinden uzun bir günün ardından paylaşma, yansıtma ve yeniden bağ kurma zamanı olarak değerlendirebilirsiniz.
Öngörülebilir rutin ve ritimlere sahip olun
Öngörülebilir rutinler çocuklara güvenlik ve emniyet hissi verir. Rutinler çocuklar için belirsizlik ve kaygıyı azaltabilir. Ayrıca aileleri içinde neyin önemli ve neyin beklendiğini anlamalarına yardımcı olur. Düzenli rutinler, çocukların stresle daha iyi başa çıkmalarına, aile üyelerine daha bağlı hissetmelerine ve öğrenme fırsatı sunması anlamında yardımcı olur.
Duygular hakkında konuşun
Duygusal gelişime önem veren aileler tüm duyguların iyi olduğunu bilir. Olumsuz duyguları yaşadıkları için çocukları eleştirmez ya da yargılamazlar. Bunun yerine, zor davranışların altında genellikle yoğun, ezici ya da o an baş edilemeyen duygular olduğunu anlarlar. Tüm duyguların sağlıklı yollarla ifade edilmesini teşvik ederler ve çocuklara büyük ya da yoğun duygularını yönetmek için ihtiyaç duydukları becerileri öğretirler. Ebeveynler ayrıca çocukların gördüklerinden öğrendiklerini de bilirler. Böylece sağlıklı duygu düzenleme becerilerini kendileri modellemek için çaba gösterirler.
Bireysel başarıları kutlayın
Duygusal gelişime önem veren aileler birbirlerini kutlarlar ve neşelendirirler! Her üyenin aileye getirdiği benzersiz becerilere, niteliklere ve güçlü yönlere değer verir ve takdir ederler. Yapılan iyi şeylerin büyüklüğüne küçüklüğüne bakmadan olumlu her anı ve çabayı takdir ederler. Birbirlerinin ortak çıkarları yanında bireysel çıkarlarını gözetmeyi, tutkularını sürdürmeyi, farklı inanç ve görüşlerine saygı duymayı desteklerler ve birbirlerinin bağımsız bir birey olarak büyümelerine teşvik ederler.
Aile gelenekleriniz olsun
Duygusal gelişime önem veren aileler de beraberliğe değer verilir. Aile gelenekleri, ritüelleri ve kutlamaları duygusal sağlık için hayati önem taşıyan bir aidiyet duygusu yaratır. Bu aileler birlikte eğlenirler de. Örneğin haftada bir film gecesi, ya da pazarları aile yemeği gibi ritüeller ilişkilerini güçlendirir ve çocuklarda da sağlıklı benlik saygısının oluşumuna da katkı sağlar.
Sınırları belirleyin
Duygusal gelişime önem veren aileler sınırların belirlenmesinin ve bu sınırlara saygı duymanın önemini anlarlar. Kendileri ve diğerleri ile ilgili sağlam ama sağlıklı sınırlar koyarlar ve davranışlar hakkında net beklentileri vardır. Sınırlar ve sonuçları net ve önceden tüm aile üyeleri için belirgindir. Anlık değişmez. Bu sınırları empati ve saygı ile iletmeye önem verirler. Ayrıca herkesin kendi sınırlarının ne olduğunu öğrenmesi gerektiğini anlarlar. Bu, çocuklarına ailelerinin her zaman orada olacakları konusunda güvence vermek, risk alma ve hata yapma fırsatı vermek anlamına gelir.
Özür Dileyin
Duygusal gelişime önem veren aileler herkesin hata yapabileceğini anlarlar. İlişkilerdeki çatışmanın normal olduğunu bilirler ve hiçbir zaman işleri düzeltmek için birbirlerine baskı yapmazlar. Bunun yerine, içten ve samimi bir özrün değerini bilirler. Hata yaptılarsa sorumluluk kabul ederler, ilişkileri onarmak için çaba gösterirler ve affederler. Bu becerileri genç yaştan itibaren modellemenin ve öğretmenin değerini bilirler.
Birlikte olduğunuz zamana değer verin.
Duygusal gelişime önem veren aileler, hem ortak hem de bire bir zaman geçirmeye, ortak bir şeyler yapmaya değer verirler. Bu, aile arasındaki ilişkileri güçlendirir ve bağlantıları derinleştirir. Sevdiğinizi göstermek için sadece onlarla vakit geçirmek, onlara bölünmemiş dikkatinizi vermek ve sevdikleri bir şeyi beraber yapmaktan daha iyi bir yol yoktur!
Saygı çerçevesinde iletişim kurun.
Duygusal gelişime önem veren aileler, düşünceleri uymasa bile, birbirlerini hafife almadan, yargılamadan, suçlamadan veya tehdit etmeden saygılı iletişim kurarlar. Birbirlerini dinler ve başkalarının duygularını ve deneyimlerini önemserler. Herkesin söz sahibi olmasına izin verirler. Bu, ailenin tüm üyelerinin görüş ve düşüncelerinin duyulduğu ve dikkate alındığı ve çocukların karar verme sürecinin bir parçası olmasına izin verildiği anlamına gelir.
Öğrenmek önemli bir değerdir.
Duygusal gelişime önem veren aileler, hiç kimsenin tüm cevaplara sahip olmadığını kabul eder. Hatalardan öğrenmenin, birlikte çözüm bulmanın ve yeni beceriler öğrenmenin önemini anlarlar. Duygusal olarak sağlıklı aileler sorunlara odaklanmak yerine birlikte çözüm bulmaya odaklanırlar. Yaşamlarında ve ilişkilerinde zorluklarla karşılaştıklarında, gelişmenin ve ilerlemenin yollarını ararlar.
Birbirinizin sevgi dilini tanıyın
Duygusal gelişime önem veren aileler, birbirleriyle etkileşime geçmenin sadece büyük anlarda olmadığını bilir. Bir gün boyunca küçük anların, büyük olanlardan daha fazla etkisi olabileceğini anlarlar. Aile üyeleri birbirlerine sevdiklerini, değerli olduklarını ve takdir ettiklerini hissettirmek için zaman ayırırlar.
“Seni seviyorum” derler; sarılırlar; sevdiği bir şeyi ikram ederler; teşekkür notu bırakırlar; sürpriz yaparlar veya sevdiği bir şeyi hediye ederler. Birbirlerini nasıl özel hissettireceklerini bilirler ve küçük, sık sık sevgi jestleri sunarlar.
Kendinizi ve diğerlerini olduğu gibi kabul edin
Duygusal gelişime önem veren ailelerde, her birey sevildiğini ve kabul edildiğini hisseder. Birbirlerine kusurları ve farklı yönleriyle kendi olmalarına izin verirler, kendi alanlarına saygı duyarlar. Kendi korkularının, endişelerinin ve inançlarının, birbirleriyle ve kendileriyle olan ilişkilerine müdahale etmemesine çaba sarf ederler. Nihayetinde, kişisel büyümenin önce kendimizi de olduğu gibi kabul etmeyi gerektirdiğini anlarlar.
Yorumlar